Kayseri merkezinde ve Hunat Camii’nin güney-doğusunda yer alan medrese, halk arasında “Küçük Hunat” adıyla da anılmaktadır. Kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir oturum alanı üzerine inşa edilmiş açık avlulu, üç eyvanlı ve tek katlı bir yapıdır.
Günümüzde yol kotunun altında kalan yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1974 yılında yapılan restorasyonla neredeyse tamamen yenilenmiştir. Dendanlı duvarları ile adeta küçük bir kale etkisi bırakan medresenin sağır cepheleri, mazgal pencere ve çörtenlerle hareketlendirilmiştir.
Medresenin güney cephesinin ortasında bulunan, beden duvarından dışa taşkın ve yüksek taçkapısı, sivri beşik tonozlu derin bir eyvandan ibarettir; basık kemerli kapı açıklığının üzerinde inşa kitâbesi bulunur. Kapıdan dahil olunan avlu, dört yönden revakla kuşatılmış bir alandır; avlunun kuzeyinde sivri beşik tonozlu ana eyvan ve eyvanın her iki yanında yine sivri beşik tonozla örtülmüş dikdörtgen planlı birer oda bulunur. Ana eyvanın önündeki revak gözü çapraz tonozla örtülü olup, revakın doğu ve batı kanatları sivri beşik tonozla örtülü karşılıklı iki eyvan halinde tasarlanmıştır.
Avlunun doğu ve batı kanadında simetrik düzende inşa edilmiş dörder oda, dikdörtgen planlı ve sivri beşik tonozludur; odaların basık kemerli kapıları doğrudan revaka açılmaktadır. Avlunun güney kanadındaki basık kemerli kapı açıklığının doğu ve batı duvarlarında çatıya çıkan merdivenler yer alır.
Moloz taş dolgu üzerine düzgün kesme taşla kaplanmış medresede bezeme görülmez. Yapılan onarımlar sonucunda bütünüyle yenilenen medrese, günümüzde sağlam durumda olup, kitabevi olarak hizmet vermektedir.
Medrese, kitâbesine göre Selçuklu Sultanı II. Gıyâseddîn Keyhüsrev zamanında Kayseri Emîri olan Serâceddîn Bedr tarafından 1238/39 yılında inşa ettirilmiştir.